18 Mart 2013 Pazartesi

Zeytinyağlı Sebze Dizme

İnsanlığa dair en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür zeytin ağacı. Hiçbir ağaç insanlık tarafından onun kadar kutsal kabul edilmemiş hiç bir ağacın üstüne bu kadar çok efsane yaratılmamıştır.

Nuh Tufanı’nda ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, ümidin ve barışın simgesidir. Zeytin ağacı ise tufanın yok edici gücüne rağmen direnen ölümsüzlüğün. 

Eski Ahit’te refahın ve bolluğun sembolü olarak betimlenir zeytin ağacı. Bilinen tüm kutsal kitaplarda kutsallığın, bereketin adaletin, sağlığın gururun zaferin, refahın, bilgeliğin aklın arınmanın ve yeniden doğuşun kısaca insanlığa dair önemli değerlerin sembolüdür. Hakimler Kitabı’nda geçen bir öyküde ağaçlar ona,
Bize kral ol der. Roma’nın efsanevi kurucuları Romus ve Romulus bir zeytin ağacı'nın gölgesinde dünyaya gelir. Yunan mitolojisine göre barış bereket ve sanatın temsilcisi Tanrıça Athena’nın insanoğluna armağanıdır. Antik Yunanlılara göre, onun altında doğmuş olmak, kutsal bir aileden gelmenin en önemli işaretidir. Homeros, zeytinyağını sıvı altın diye tanımlar.
 
Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle İtalya İspanya, Yunanistan ve Tunus gibi diğer Akdeniz ülkeleriyle birlikte dünyanın önde gelen zeytin ve zeytinyağı üreticilerindendir.
Ülkemizde Ege’ de Ayvalık Edremit çeşidi yağlık zeytinlerin yetiştirildiği Edremit Körfezinden İzmir’in kuzeyinde Çandarlı ya kadar Aydın Memecik çeşidi yağlık zeytinlerin yetiştirildiği Aydın’dan Muğlaya kadar yayılan bölgede elde edilen zeytinyağı, zeytin çeşidine bağlı olarak aroması, lezzeti ve kokusu ile farklılık göstermekte ve çok rağbet görmektedir.

Ülkemizin naturel zeytinyağlarının % 98 i bu bölgeden elde edilir. Ancak Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu’ nun zeytinyağları da kendine has özellikleriyle dikkat çeker. Kaliteli natürel zeytinyağı üretiminde birçok ideal koşulun bir arada bulunması gerekir. Naturel zeytinyağının tadını ve kalitesini kullanılan gübreden zeytinin toplanma şekline hasat zamanına, yöre ikliminden toprağın verimine ve zeytin sıkma tesislerinin özelliklerine ve depolama şekline kadar her şey belirlemektedir. 
Modern teknoloji zeytinyağının sağlıklı koşullarda kendine özgü lezzetini kokusunu yitirmeden ve neredeyse el değmeden üretilmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Günümüzde zeytin kontinü çalışan zeytin sıkma tesislerinde yağa dönüştürülmekte ve zeytinyağı elde edilmektedir.

Üretilen zeytinyağının kalitesini belirlemek ise bambaşka bir uzmanlık alanıdır. Natürel zeytinyağında kalite dendiğinde İki faktör önem taşır. Birincisi, kimyasal analizlerle ölçülebilen serbest yağ asidi oranıdır. İkinci faktör ise tad ve kokunun tespit edildiği duyusal analizdir. Tadım uzmanları tarafından gerçekleştirilen bu işleme duyusal analiz degüstasyon” adı verilir. 
Kaliteli Zeytin yağının üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle sağlıklısı Riveriya değil Sızma olanıdır. Aslında en doğrusu, kokusuna alışıp mümkün olduğunca az veya hiç rafine edilmemişi kullanmaktır.
Türkler, Anadolu'yu Doğu Roma İmparatorluğu'ndan devralırken, Romalılar'ın zeytinyağı kültürünü korudular, korumanın da ötesinde zenginleştirdiler.

Anadolu'daki kültürler mozaiği Osmanlı potasında eridi ve ortak bir Anadolu kültürü oluştu. Zeytinyağlı yemeklerin Osmanlı mutfağında daima çok özel bir yeri oldu. Zeytinyağıyla yapılan yemekler, Osmanlı döneminde şehirden köylere kadar yaygınlaştı. Osmanlı mutfağı, bugünkü yemek kültürümüzün de temelini oluşturdu.

Türkiye'de zeytinyağı deyince hayali bir Samsun-İskenderun hattından söz edilir. Buna göre zeytinyağlı yemekler, en çok bu hattın batısında kalan bölgede yoğun bir şekilde yapılır. Zeytin ağaçlarının buralarda yetişmesi de, bunun bir göstergesidir. Bu durumun tek istisnası Gaziantep, Hatay  ve çevresidir. Bu bölgede zeytinyağı üretilir ve birçok zeytinyağlı yemek severek yenir.

Ege kıyılarına baktığımızda ise, bölge insanının zeytinyağıyla birlikteliğinin sabah kahvaltısında başladığını görürüz. Sabahları sofraya bir çanak zeytinyağı getirilir, üzerine kekik ve kırmızı biber ekilir ve ekmek banılarak yenir. Hele de kaliteli bir yağ ise lezzetine doyum olmaz. Zeytinyağlı yemekler, dünyada "soğuk başlangıç yemekleri" kategorisinde değerlendirilse de, bu sınıflandırmanın Türk mutfağı için tam doğru olduğu söylenemez. Çünkü zeytinyağlıları yemeğin başında ve az miktarda yemek, bizlerin yemek alışkanlıklarına uymaz. Türkiye'de zeytinyağlılar, ana yemekler arasında kabul edilir. Yüzyıllardır, sıcak yaz günlerinde hafif ve serin bir yemek yemek için zeytinyağlılar tercih edilir.
Sağlıklı beslenmeye katkısı dünyaca onaylanmış zeytinyağının vücudumuzda faydalı olmadığı organ hemen hemen hiç yok. Zeytinyağı sağlık açısından insanlığa sunulmuş en büyük hediyedir. Anne sütü kadar yararı olduğu söylenilen zeytinyağının mucizevi etkisini saçlardan, dişlere, kemiklerden beyne kadar vücudun her organında görmek mümkündür.
Zeytinyağı gelişme çağında beynin gelişimini hızlandırarak, kemikleri güçlendiriyor. İçerdiği E, A, D ve K vitaminleri sayesinde hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir. Beynin daha uzun süre sağlıklı ve zinde kalmasını sağlar. Mideyi ülsere karşı korur. Kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürerek, kalp krizi riskini azaltır. Aynı şekilde, bağırsak, idrar yolları ve safra kesesi hastalıklarının azaltılmasında da etkilidir.
Zeytinyağından maksimum faydayı sağlayabilmek istiyorsak, yemeği pişirirken, zeytinyağını yakmamalıyız. Ben genellikle zeytinyağlı pişirken yağını yemeği ocaktan indirmeden 5 dakika önce ekliyorum. Hem daha sağlıklı oluyor hem de daha lezzetli.
Zeytinyağlı yemekleri çok severim. Her tür  sebzeyi Sadece haşlayıp zeytinyağ,limon ve sirke ile tatlandırarak çok lezzetli garnitürler hazırlayabilirsiniz.
Zeytinyağlı sebze dizme de son derece lezzetli oluyor.Bazı çocuklar patlıcan sevmeyebiliyorlar, çocuklarınızın da yemesini istiyorsanız sadece kabakla da yapabilirsiniz.
Gelelim nasıl yapıldığına;
MALZEMELER
2 patlıcan
2 kabak
4 diş sarımsak
1 çay kaşığı kekik
4 Domates
2 ortaboy soğan
2 adet kapya (kırmızı biber)
tuz
çeyrek su bardağı zeytinyağı
Önce yemeğin sosunu hazırlayalım. Domateslerin, soğan ve sarımsakların kabuklarını soyup, blenderdan geçirelim.İçine kekik ve tuzunu da ekleyip kenara alalım.

Kabak, patlıcan ve biberleri para para ince doğrayalım. İsteğe bağlı olarak sebzeleri  kızartıp sonra kullanabilirsiniz.Kızartınca daha lezzetli oluyor. Tercihim kızartılmamasından yana bir  patlıcan,bir kabak ve bir biber olacak şekilde küçük bir karnıyarık tenceresine dizelim.


Üzerine domatesli sosunu gezdirip önce orta sonra da kısık ateşte pişirelim.  Ocaktan İndirmeden 5-6 dakika önce zeytinyağını dökelim. Soğuk olarak servis edelim.


Afiyet olsun.


2 yorum:

  1. Muhteşem.kimse sebze yemekleri tatsız -yavan olur ille yanına et ister demesin.zeytin yağını en sona bırakmak işin sırıydı sanırım. Bu sırrı da bizimle paylaşma zenginliğini göstermişsiniz.
    Teşekkürler Leyla .

    YanıtlaSil
  2. Leyle Hanım çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil